Merhaba arkadaşlar, bu yazıda Özbekistan’daki maceramın yeni bir bölümünü sizlerle paylaşacağım. Dünya turumun bu ayağında, Buhara ve Samarkand şehirlerini keşfetme fırsatı buldum. Özbekistan’ın tarihi ve kültürel zenginlikleri beni her zaman büyülemiştir, ancak Buhara’da yaşadığım bir olay, bu ülkeyi daha da özel kıldı. Couchsurfing aracılığıyla evinde kaldığımız arkadaşımızla Buhara’yı keşfederken karşımıza çıkan ücretsiz bir saray ve burada tanıştığımız turistlerin hikayesi gerçekten inanılmazdı. Ardından, Samarkand’a doğru yola çıktım ve sizlere bu büyüleyici şehirde geçen bir günümü anlatacağım.
Buhara’daki İnanılmaz Keşif: Ücretsiz Bir Saray
Buhara’da kaldığımız sırada, gezip gördüğümüz yerlerden biri şehrin ortasında bulunan ve ücretsiz giriş imkanı sunan bir saraydı. Bu sarayı keşfederken, içeride konaklayan 5 turist ile tanıştık. Bu turistler arasında bir Amerikalı, bir Meksikalı ve üç Avustralyalı bulunuyordu. Hepsi de 3 gündür bu sarayda ücretsiz olarak kalıyorlarmış. Evet, yanlış duymadınız: Sarayın hemen yanı başında günlük 50-100 dolar arasında değişen oteller varken, bu turistler bir sarayda hiçbir ücret ödemeden konaklıyorlardı. Buhara’nın misafirperverliğini ve Özbek halkının cömertliğini bir kez daha görmüş oldum. Bu inanılmaz olay için Buharalı abilerimizi gerçekten tebrik ediyorum.
Samarkand’a Doğru: Büyüleyici Bir Şehirde Bir Gün
Buhara’daki bu unutulmaz deneyimin ardından, Özbekistan’ın en ünlü şehirlerinden biri olan Samarkand’a doğru yola çıktım. Samarkand, İpek Yolu üzerinde yer alan ve tarihi yapılarıyla ünlü bir şehir. Şehre vardığımda, güneşin ilk ışıklarıyla birlikte Samarkand’ın sokaklarında yürümeye başladım. İlk durağım, muhteşem mimarisiyle beni büyüleyen Registan Meydanı oldu. Bu meydan, üç büyük medrese ile çevrili ve gerçekten görülmeye değer bir yer.
Günün geri kalanında, Samarkand’ın diğer tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmeye devam ettim. Şehirde yürürken, yerel halkın misafirperverliği ve sıcaklığı beni her seferinde şaşırtıyor. Öğle yemeği için bir yerel restorana gittim ve burada Özbek mutfağının en ünlü yemeklerinden biri olan pilavın tadına baktım. Samarkand pilavı, lezzeti ve sunumuyla gerçekten harikaydı. Yemekten sonra, Bibi-Hanım Camii ve Şah-ı Zinde Kompleksi gibi tarihi yerleri ziyaret ettim.
Bir Gezginin Gözünden Samarkand
Samarkand, sadece tarihi ve kültürel zenginlikleriyle değil, aynı zamanda insanlarının sıcaklığı ve misafirperverliğiyle de aklımda kalacak. Özbekistan’da geçirdiğim bu günler, dünya turumun en unutulmaz anılarından biri olarak kalacak. Buhara’da yaşadığım o inanılmaz saray deneyimi ve Samarkand’ın büyüleyici atmosferi, bu ülkeyi keşfetmek isteyen herkes için ilham verici olabilir.
Sonuç olarak, Özbekistan’daki yaşam ve kültürel zenginlikler, her gezginin mutlaka deneyimlemesi gereken şeyler arasında. Eğer siz de bu büyüleyici ülkeyi keşfetmeyi düşünüyorsanız, Buhara ve Samarkand’ı mutlaka listenize ekleyin. İyi seyirler!
Bu Yolculuğu Beğendiyseniz, Beni Diğer Platformlarda da Takip Edin!
►YouTube: Seyahat videolarımı izlemek için YouTube kanalımı ziyaret edin.
►Instagram: Yaylalar ve daha fazlası için Instagram hesabımı takip edin.
►TikTok: Maceralarımı kısa videolar halinde izlemek için TikTok hesabıma göz atın.
►Facebook: Blog yazıları ve duyurular için Facebook sayfamı takip edin.
►Twitter (X): Seyahat haberleri ve bilgiler için Twitter (X) hesabımı takip edin.
